Death Note- Desu Nōto
(Ölüm Defteri)
“Kira: Ölüm Defteri’ni kullanarak dünyadaki bütün kötü insanları öldüreceğim. Diğer insanlara kötü davranan herkesi, bütün kötüleri öldüreceğim ve sonunda yeni, tertemiz bir dünya kuracağım.
Ryuk: Yani, yeni dünyadaki tek kötü sen olacaksın?”
Anime sevmeyen insanlar görüyorum ki hayret ediyorum. Anime sevilmez mi allasen? İnsanların hayal dünyasının sınırsızlığını görebilmek, dünyanın sadece gördüklerimizden, dokunduklarımızdan, hissettiklerimizden ibaret olmadığını fark etmek, daha yaşanılır kılmıyor mu hayatı? Sınırsız bir hayal gücü! Muhteşem değil mi? Nasıl sevilmez?
Animelere karşı bu nedenle sonsuz bir sevgim var. Bir Miyazaki’yi nasıl sevemezsiniz ki misal? İnsan hayret ediyor da neyse mevzu o değil; türünün meraklılarının izlememiş olma ihtimali çok düşük olsa da anime sevmeyenlere hitap ederek başlamam izleyici kitlesine bir göz kırpıştı aslında. Anime sevmeyenlerin dahi seveceği bir animeden bahsediyoruz; Ölüm Defteri namıdiğer Death Note!
İlk izlediğim anime olduğundan mıdır; yoksa gerçekten muhteşem olduğundan mıdır bilemedim, feci kayırdığım şeylerdendir ölüm defteri. Bir L faktörü de var evet =P
Ölüm tanrıları, ölüler diyarında sıkılmaktadır. Hep rutin işler malumunuz. Derken en sıkılganlarından biri olarak Ryuk, ölüm defterini dünyaya düşürüvermesin mi?! (yersen) Ölüm defteri de dünyadaki çalışkan mı çalışkan, popüler, yakışıklı bir çocuğun karşısına çıkmasın mı!
Rutinlikten sıkılan bir tek tanrılar değil elbet. Ölüm defterini alan Yagami Light ölüm defterinin gerçekten bir ölüm defteri olduğuna inanmaz. Dalga mı geçiyor biri benle der; ama insanoğlu! Ah, şu merak! Defteri alır ve eve koşar. Önsözünde defterin nasıl kullanılacağı yazmaktadır. İnanmaz; ama bir denemek ister. Denemek için suçlu olan birinin adını yazar ve ölümünü bekler. Ve bingo! Defter çalışmaktadır! Dünyada bundan sonra kötülük kalmayacaktır, çünkü onları yok edecek yeni bir Tanrı ortaya çıkmıştır! Safi iyilerden oluşan bir dünya ve onun lideri Light!
Peki kötü bile olsa, birini öldürmek seni de kötü yapmaz mı? Kötüleri yok etmek uğruna sen kötüleşmiş olmuyor musundur bu kez? “Sen” dururken, kötülüğün yok olması mümkün müdür? Kötülük, insanoğlu var olduğu müddetçe yok olabilir mi? Bi’ de böyle düşünen, dünyanın alanında en iyisi olduğu söylenen ismi, cismi meçhul bir L’miz var. Görevi, ölüm defterini kullanan kişiyi bulmak; yani KİRA’yı. Ama nasıl tatluluk o ya! Cismini sonradan görüyoruz desem çok da spoilera kaçmaz umut ediyorum ki=P Oturuşuna, derin derin düşünüşüne, tatlı yiyişine hasta oldum.
Defterin bir kuralından bahsedelim; deftere yazılan kişinin ismi, cismi bilinmeli. Yoksa defter işlevsiz kalıyor. L, ismini cismini açık etmeden Light’ı bulmalı; Light ise L’nin ismini cismini öğrenip kendisini bulmadan önce L’yi yok etmeli! Kim kimi önce bulursa; baam!
Müthiş bir kedi-fare oyunu. Kim kedi, kim fare o izleyiciye göre değişir elbet. Her bölüm dumura uğramış vaziyette, sonrasında ne olacak diye tüm bölümleri hunharca birkaç günde tüketmenizin mümkün olduğu bir dizi. Çok kısa sürede bitirdiydim ben. Feci zekice yazılmış bir senaryo. İki keskin zekalı başrolün zeka savaşını izliyorsunuz.
Dizi karakterlerinin karizmatikliği gerçek hayatta emsalleri görülmeyecek türden efenim bu arada =P Bir bölüm birine hayran oluyor insan birini haklı görüyor; sonra diğeri. Bir bölüm öldür Kira hepsini diyorsunuz; diğer bölüm ama L de haklı ki modundasınız. Ortaya karışık hallerde bitiyor sonra dizi. Hiçbir son sizi memnun edemeyecek biliyorsunuz çünkü.
Ve bu arada Light’ın seslendirmesini yapan abi ömürlük bir dizide sesini kullansa, dinlerim ömrüm boyunca, o derece bayıldım sesine. Ki kendisi Vampire Knight’taki Zero’yu da seslendirmiş. Karakterin karizmasında en büyük pay kendisinin bence=) Bağırdığı sahneler özellikle favorim=P
Kim kimi alt edecek merak edenleri diziye davet ediyoruz=) Dur gene de sosyal mesajımızı verelim =) Diziden sonra böylesi bir defter bana gönderilse isim yazmam diyenlere yav he he diyoruz =) Elimize fırsatı verilse sanırım hepimiz birer Kira olacak tabiatta insanlarız; mühim olan L’lik tabi=P
“Dünya bir aynadır. Ve bu dünyada yaptıklarımız aynanın daha çok hangi tarafına baktığımız ile ilgilidir. Aynanın pürüzsüz, parlak tarafına baktığında; dünyadaki yaşamı, güzelliği görürsün, aynanın diğer tarafına yani karanlık ve pürüzlü tarafına bakarsan yapılan haksızlıkları, cinayetleri, günahları, kısacası kötülüğü görürsün.”
Finali efsane açılış müziğiyle yapalım o zaman;
Sevgiler..
Bir yanıt yazın