Chugyeogja
The Chaser- Sıkıysa Yakala- Ölümcül Takip
“Bazen… böyle birdenbire yaralanıveririz. Ama her yara iyileşir. Eninde sonunda kabuk bağlar, üstünü kapatır. Gözlerden saklanır. Çünkü hiçbir yara görülmek istemez..”
Bir polis işini bırakıp kadın pazarlamaya başlar. Ancak bir gün sattığı kadınlar kaybolmaya başlayınca işleri bozulur. Kendisini bırakıp başka satıcılarla anlaştığını düşündüğü kadınların hepsinin de aynı kişinin evine gitmesinin akabinde kaybolmalarından işkillenen eski polis, olaya el atar ve kadınlarını bulmayı kafasına koyar. Peki koskocaman bir sokakta hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığın bir adamı bulmak ne derece mümkündür? Her şeyi geçtim kadınları niye kayboluyordur, adamın derdi nedir? Film kısaca bunun üzerine.
Epey popüler, kendisi de uyarlama olup holivuda örnek olmuş sürükleyici bir suç gerilim filmi “sıkıysa yakala”. Gerçek bir olaydan esinlenildiği için sanıyorum bu popularitesi. Amerikan versiyonunda leonardo di capriocuğumuz arzı endam etmekte de konu bunla alakalı değil, bambaşka ama isim aynı. Bizim filme gelirsek, gene karşımızda bir sistem eleştirisi filmi var. Adaletin, yavaş işleyen adaletin, şahsi kanaatlerine göre olaya karar veren savcıların, hakimlerin, adalet insanlarının yanlış kararlarının bazen tüm bu boka batmış sistemin pisliğinin esas noktası olduğunu gözler önüne seriyor. Delil de delil manyaklığına da kısmi eleştiri getirse de ben o noktada çok da yorum yapmak istemiyorum. Delil mühim ya hu! Sahte delil üretip masum bir insanı senelerce hapiste çürütmek de adalet değil. O noktada bir orta yolu bulsalarmış iyiymiş de işte gerçekte de böyle bir sorun var.
Başlarda epey önyargıyla baktığınız, iğrendiğiniz bir adamı sonlara doğru delice desteklemeye başlamış bulursanız kendinizi hiç şaşırmayın. Zira öyle bir film ki iyiler de kötüler de karışmş. Siz hangi tarafın gerçek olduğuna karar veremiyorsunuz. İyiler gerçekten iyi mi, kötüler gerçekten kötü mü? Ama filmin en vurucu kısmı bir kötüden kahraman yaratabilmeyi başarabilmesi… Bir insanın bazı şartlar nedeniyle kötü olmayı seçtiği zamanlarda içindeki iyiliği bir yerlerde sakladığını fark ediyorsunuz. En lazım zamanda birden ortaya çıkardığ iyiliklerini tezahuratla destekleyerek izliyor buluyorsunuz kendinizi. Bu arada adam cidden karizmatik de bir adam ya hu, yaşına başına filan bakmadım direkt yapıştırdım karizmatikliği kendisine=) Birine de benziyor feci de çıkaramadım, ama popüler de bir adammış sanıyorum ki. Hep adam diye bahsetmeyeceğim elbet hemen adını da yazalım tam olsun; eski polis yeni kadın satıcısı abiyi kim yoon seok canlandırıyor. Ki kendisinin oyunculuğu gerçekten takdire şayan. Alkışlanası bir rol kesmiş abi.
Ha diğer taraftan da kadınları alıkoyan yaratık var ki jung-woo ha oynamış kendisini. Adamı dayak manyağı yapmak istedim resmen ekran karşısında. En hümanist insanı bile zıvanadan çıkarabilecek bir vahşiliği var karakterinin. Nefret ettim. Böyle filmde arada dayak yediği kısımlarda nasıl içimin yağları eridi anlatamam. Derdi de neymiş bir şey anlamadım ben bu arada=) Neyse öhöm. Ama adam tam pisliğin teki çıktı ki evlerden ırak yarebbim.
Yönetmenin ilk filmi olması nedeniyle takdire şayan bir film. Normalde usta biri yapmış olsa epey saydırabileceğim bir film olabilirdi; ancak tecrübesiz bir adamdan böylesi bir filmi görünce insan hayran oluyor. Senaryosu, sürükleyiciliği ve katıksız vahşiliğiyle yönetmenin ileride çok daha büyük kaliteli filmler yapacağının garantisi bir film. Zevkle, titreye titreye, nefretle izledim her sahnesini. Dediğim gibi filmin en temel başarısı da katıksız pislik bir kötü adamı bize sevdirebilmesi. Düşünsenize bir kadın satıcısını sevecek ve destekleyeceksiniz? =)
Film gerilimi had safhada yaşatıyor birkaç sahnede özellikle. Ki spoilera girecek diye yazamıyorum ama o bam teli sahnesi var, herkesin aklına şıp diye gelecek o sahne. Ah be abicim ne olur bir kere de bizi mutlu etseniz? O sahne öyle mi olmalıydı? O dünyalar tatlısı yavrucağın yüzü suyu hürmetine hele? Çok doluyum bu konuda da neyse.
Aksiyon ve dramla harmanlanmış bu filmi izlerken hayatımızın nasıl da pamuk ipliğine bağlı olduğunu fark edeceksiniz. Bu kadar psikopatın olduğu bir dünyada yemin ediyorum yaşadığımız her dakika mucize gibi. Yaşamınızın müdahale etmenin elinizde olduğu kısmını daha dikkatli yaşamaya başlayacaksınız. Tanrı manyaklardan korusun.
Değişik bir film, bol aksiyon ve saç yolma vaat ediyor. İzleyiniz efenim.
Sevgiler..
Bir yanıt yazın