“Gözlerimden öptü,
Ellerimden öptü, ellerimden…
Avuç içlerimden öptü.
Unutabilir misin şimdi?
Ben, ölsem unutamam.”
Kalp midir insana sev diyen yoksa yalnızlık mıdır körükleyen sizce? Peki, güzel olduğu için mi seversiniz karşınıza çıkan o kişiyi? Yoksa geçirdiğiniz zaman mıdır size sevdiren insanları? Son olarak bir muma dokunmak mıdır; yoksa yanan ateşe dokunmak mıdır aşk? Bu diziyi izlerken bunları düşünüp duruyorsunuz istemsizce.
Bu dizi en çok sevdiğim dizilerin başında geliyor. İnanılmaz klişe bir konusu var. Zibilyon tane dizide gösterişsiz kız- zengin erkek, tek gecelik ilişki ve evlenme zorunluluğu işlenmiştir. Ancak bu diziyi diğerlerinden değerli kılan bir yan var. Net olarak şudur diyemiyorum; ancak defalarca izlesem gene de ilk kez izliyormuş gibi izleyeceğim bir dizi bu. Başrol oyuncularının ikisini de çok sevmem objektif olamamamda bir faktör olabilir. Diziyi izlerken masalın içindeymiş gibi hissediyorsunuz. peri anne karakterini de bundan kattılar muhtemelen. Böyle masalla gerçek hayat içine sıkışmış bir dizi. Konusunu sevenlerin kesinlikle düşünmeden izlemesini tavsiye ediyorum. Karakterleri tanıyalım biraz da.
Jang NARA dizinin kadın karakteri; Kim Mi Young. Kimseye hayır diyemeyen, herkesin işini yapması için koşturttuğu bir gariban kız rolünde. Şansı bir kez yaver gidiyor ve karşısına Lee Gun çıkıyor ( şans mı şanssızlık mı orasını irdeleyeceğiz). Tek gecelik ilişki yaşadıklarında hamile kalıyor, ısrarlı aileler sonrasında evli buluyor kendisini. Lakabı post-it dizide. İnsanlar aşağılamak maksadıyla bu lakabı taksa da nasıl sevimli nasıl iyi kalpli o kadar pamuklara sarıp sarmalayasıca bir karakteri var anlatamam. O kocaman Harry Potter gözlükleriyle yanaklarını sıkasım geliyordu her sahnesinde. Jang Nara’nın hemen hemen tüm dizilerini izlemişimdir ve hepsinde mi harika olur bir insan? Komediye, drama her role uyuyor. Bu dizide de gene devleşmiş.
Jang HYUK namıdiğer Lee GUN! En favori oyuncularımdan bir diğeri de kendisi oluyor. Dizide genel olarak kahkahasına olumsuz yorumlar yapılmış; ancak o her kahkaha attığında ben de attım. Deli dolu bir adam rolündeydi, Jack Sparrow gibi bir adam profili çizilmiş kendisine. Nasıl normal normal gülsün ya hu adam? Başka bir kadını severken usul usul Kim Mi Young’a kalbinin kayışı o kadar güzeldi ki. Her ne kadar hodbin, berbat bir profil çiziyor olsa da etrafına esasında tanısanız çok seversiniz denilen insanlar vardır ya işte tam o insanlardandı Lee Gun. Salyangoooooz diye etrafta dolanışları, yatakta kıvranışları, kahkahaları, absürt kıyafetleri ile o kadar sevdiğim bir karakter oldu ki. Bir de çok güzel ağlıyor be. Öyle içten ağlıyor ki öyle güzel rol yapıyor ki kendisinin bu rolü hakkında olumsuz yorum yapanlara anlam veremiyorum. farklı dizileri mi izledik, nesini sevmediniz kuzum? Her ay dizi çekse izlerim ben şahsen kendisini.
Bir de araya sokulan üçüncü insanlar vardı ki ortadaki aşk söz konusu olduğunda çok tesirli oldukları söylenemeyeceği için burada kendilerine ayrıca yer vermek istemiyorum. Choi Jin Hyuk (Daniel Pitt) aşina olduğumuz bir yüz. Ancak kendisi hakkında olumlu izlenimlerim yok öhöm. Üzgünüm choi. Başka dizilere artık.
20 bölümlük bir dizi. Araya dramlar katmasalar olmuyor biliyorsunuz k-dramalarda. Burda da epey damlar serpiştirilmiş araya.
Birini o kadar sevmek ki tanıştığına pişman olmak… Dünyada onun gibi birinin varlığını bilmiyor olsan onsuzken hayat bu kadar çekilmez gelmez çünkü. O orda, sen orda; ama birlikte olamıyorsunuz.
Ya da hayatta daima kötü şeyler olur; herkesin yolunda dikenler vardır. Bu dikenler o ağaçlı güzel patika yoldan geçmeni engellememeli. Bazı insanlar sana acı da verse hayatında bir yerlerde durmalı. İyi ki tanıdım, iyi ki sevdim diyebilmelisin.
Bu iki görüş arasında gidip geliyorsun; karakterler de keza seninle birlikte gidip geliyor. Sonra hangisini tercih ediyorlar dizide geri kalanı.
Bin kez söyledim bir daha söylüyorum; çok sevdim! Haddinden fazla sevdim! Anlaşmalı evlilik konseptinde masalsı bir dramayı kim izlemek istemez ki?
Sevgilerimle…
Bir yanıt yazın