“Ya zamanından çok erken gelirim,
Dünyaya geldiğim gibi.
Ya zamanından çok geç,
Seni bu yaşta sevdiğim gibi..
Yine gecikmişim, bağışla sevgilim
Sevgiye on kala, ölüme beş..”
Başrollerinde Kore’nin yakışıklılarından Lee Min-Ho’nun arzı endam ettiği bir 2020 draması ile karşınızdayım. Kadın karakterimiz ise Kim Go-Eun. Ancak bu iki karakterden ziyade “Woo Do-hwan” ve “Kim Kyung-nam” beylere bilhassa dikkat çekmek isterim. Zira bu dramadan sonra isimlerini çok sık duyacağımızı düşünüyorum. Şu beyler:
Konu olarak komplike bir konu gibi görünse de bir noktadan sonra sizi alıp götürüyor. Bir Dark değil neticede; ancak iki farklı dünya mevcut. Hangi karakter krallıkta kim, dünyada kim epey karıştırmıştım ben izlerken. Başrollere odaklanıp yan karakterleri es geçme huyumun da bunda etkisi büyüktür sanıyorum ki=)
Bir krallıkta kralın üvey kardeşi tahtı ele geçirmek için krala baş kaldırıyor (esasında zaman yolcuğu yapılmasını sağlayan, dünyanın ve yaşamın özetle her şeyin hakimiyetine sahip olmasını sağlayacak asayı almak maksadı; e tabii hazır asayı almışken kral da olunur ya n’olcak) , elinde kılıçlar bir grup adamıyla krallığı basıyor. Kralı öldürüyor; ancak kralın küçük oğlu aynı zamanda da yeğeni olan küçük Lee Min Ho kendisine kafa tutuyor. Tam onu öldüreceği esnada bir polis kendisini kurtarıyor, asanın da yarısını kurtarıyor ve üvey kardeş kaçıyor. Küçük Lee Min Ho kendisini kurtaran polise minnettarlığını senelerdir içinde taşıyor; derken ne içimde taşıyacağım bu kadar büyük minneti, gidip şahsı bulayım ona sunayım minnetimi diyor. Ve hikaye başlıyorrrr.
Dizimiz; yeni kral, kralın amcası ve gizemli polis arasında geçiyor. Ancak bir sorunumuz var; gizemli polisimiz bu dünyadan değil! Dahası amcası da artık bu dünyada değil. O zaman, zaman yolculuğu başlasın ve ikinci paralel dünyaya gidilsin!
Dizide sevdiğim oyuncular olmasının yanı sıra, aşırı ilgi çekici bir konu da olması zevkle diziye başlamama neden oldu. Ancak itiraf etmeliyim ki sıkıldığım bir dizi oldu. Bi’ bitse de gitsek modunda, yer yer atlayarak izlemek durumunda kaldım ki izlemeseydin o zaman diyenler olacaktır haklı olarak. Yarım bırakamama gibi bir takıntım var, illa bitireceğim taşlar yerine oturacak çünki. Genelde yorumlarda büyük bir kesim beğenisini ifade etmiş; ancak ben dediğim gibi sevemedim. Ha hiç mi izlenmez? Jung-jin Lee gibi bir kötü adam hatrına bile izlenir; Lee Min Ho’yu filan geçtim. Bu adam ne zaman ikinci rollere geçti çok üzülüyorum, 9 end 2 outs dizisinden sonra çok sevmiştim. Sanki evladım gözden düşmüş gibi oldu. Ses tonuna, kaşını kaldıra kaldıra bakışına hayran olsunlarrr. Öhöm neyse ne diyoduk? Durun bi görelim de devam edelim=P Şu yakuşukluuu:
Başroldeki kızı Goblin’den tanıyoruz, gözleri aşırı kısık sevimli bir ablamız. Güzel değil; ama çok sevimli. Burda da tatlı sert bir rolle karşımızda. Dizileri izlenebilir diziler oldu benim için, pek dizisi olmasa da. Dizide iki ayrı karakteri oynuyor ve aşırı başarılı bir performans sergilemiş. Psikopat rol için bir aktriste ihtiyacım olsa direkt kendisine rolü veririm. O derece bayıldım, çok da güzel ağlıyor. İçten de rol yapıyor; bir Kore dramasında bir oyuncudan daha ne beklenir?
Mantık hataları çok fazlaydı; görsel hatalar da fazlaydı ( Lee Min Ho’nun yarasının her defasında yer değiştirmesi vb) Ama şu Covid-19 günlerinde çerezlik dizi arayanlara tavsiye ederim, farklı da bir konu vardı; en azından çabalamışlar deyip sezarın hakkını sezara verelim=) Bi’ de görsellik olarak izletiyor en azından kendisini= )
Sevgilerimle..
Bir yanıt yazın