“Yaş, sayıdan ibarettir; aşk ise zamansızdır.”
Güney Kore’nin dikkat çekici romantik dramalarından biri olan Something in the Rain, sıra dışı bir aşk hikayesine odaklanarak izleyicilere duygusal bir yolculuk sunuyor. Dizinin temel dinamiği, 35 yaşındaki Yoon Jin-A’nın (So Ye Jin), yakın arkadaşının 24 yaşındaki kardeşi Seo Joon-Hee’ye (Jung Hae-in) olan beklenmedik aşkı üzerine kurulu.
Jin-A’nın kendi iç dünyası ve duygusal zorlukları, Seo Joon-Hee’nin hayatına girişiyle birlikte bambaşka bir boyut kazanıyor. Yaş farkının getirdiği toplumsal normlara karşı çıkışları, izleyiciyi karakterlerin duygusal karışıklıklarına çekiyor. Dizi, bu sıra dışı aşkın karmaşıklığını ve toplumsal beklentilere meydan okuyan güçlü bir hikayeyi ustalıkla işliyor.
Something in the Rain, sadece yaş farkı üzerinden değil, aynı zamanda karakterlerin kendi içsel yolculukları ve aşklarının toplum tarafından nasıl algılandığı üzerinden derinlemesine bir inceleme sunuyor. İzleyicilere, zamanın ötesinde bir aşkın nasıl mümkün olduğunu düşündürüyor ve bu olağanüstü hikaye, sizi duygusal bir roller coaster’a davet ediyor.
35 yaşındaki Yoon Jin-A, güçlü bir iş kadını olarak başarılar elde etmiş olsa da, kalbinin ritmini duymanın zamanının geldiğini hisseder. Toplumsal normlara meydan okuyarak, 24 yaşındaki yakın arkadaşının kardeşi Seo Joon-Hee’ye beklenmedik bir şekilde aşık olur. Jin-A, içsel çatışmalarla mücadele ederken, ailesinin ve çevresinin karşı çıkışlarına rağmen gerçek duygularını keşfetmeye kararlıdır. So Ye Jin bu role o kadar yakışmış ki başkası asla oynayamazdı.
Diğer yanda Seo Joon-Hee karakteri, dizide grafik tasarımcı olarak karşımıza çıkıyor. Genç yaşına rağmen kendine özgü bir sanatsal vizyona sahip olan Joon-Hee, içsel bir derinlikle karakterize edilmiştir. Duygusal karmaşıklıkları ve Jin-A ile olan ilişkisi, karakterin evrimini izleyiciye hissettirirken, onu daha gerçekçi kılıyor. Öyle güzel seviyor ki, öyle güzel koruyor ki sevdiği kadını herkesten, her şeyden… Bize de ancak mutluluk dilemek düşüyor=) Jung Hae gerçekten çok karizmatik, çok yakışıklı, çok ama çook tatlı bir abimiz. Yaşı olsa da bu rolü o kadar iyi oynamış ki hiç sırıtmamış. Bu adamı daha çok başrolde görmek istiyorum yaa=P
Something in the Rain, karakterlerin zenginliği ve karmaşıklığıyla, sadece bir aşk hikayesi değil, aynı zamanda bireysel büyüme ve kendi gerçeklerimizle yüzleşme sürecini anlatan güçlü bir dramadır. Hayal kırıklıkları da üzüntüler de ayağının tökezlemesi de yapayalnız kalmak da hepsi büyümeye dahil. Şu an sen bu kadar yaş farkıyla bir erkeği çıkarsan ailenin karşısına aynı bu süreci yaşarsın. Belki de daha fazlasını. Erkek büyük olduğunda sorun olmuyorken kadın büyük olduğunda bu dünyanın sonuymuş gibi davranan herkese de kapak olsun bu dizi =)
16 bölüm itiraf etmem gerekirse bu dizi için çok uzun olmuş. Başrollerinin ikisi de bu kadar tatlı olmasa tahammül edebilir miydim, bilemiyorum.
Bir yanıt yazın