Sikeurit Gadeun
Secret Garden- Gizli Bahçe
“Kim Joo Won: Rüyalarında neden hep sinirli ve mutsuzsun?
Gi Ra Im: Çünkü rüyalarımda sen varsın.
Kim Joo Won: Öyleyse benden rahatsız oluyorsun.
Gi Ra Im: Öyle olsa bile gel, yarın da gel, ondan sonraki gün de.”
Güney Kore draması denilince akla gelecek en iyi dramalardan biri mevzubahis olur da ben anlatmam mı? Romantizm, fantastik ögeler, birazcık dram; ama bol komedi ve aşk vaadinde bulunan 2010 yılına ait çok efsane bir drama efenim bu gizli bahçe. Öyle ki en sevilen dramalar diye bir anket yapılsa sanmıyorum ki ilk ikiden düşsün; benim en sevdiğim drama oluyor kendisi diye torpil filan yapmıyorum hayır=P Gayet profesyonel yaklaşıyorum olaya=P
O dünyalar sevimsizi afişinden ötürü çevremdeki önerilere de hep kulak kapamışken; aman neyse bir bakayım bir bölümüne de sonra bırakırım deyip zorla izlemeye başladığım ve sonrasında hayranı olduğum bir drama oluyor kendileri. Ki o sevimsiz afişi yapmak için cidden çok mu uğraşılmış bilemedim. Hele Hyun binciğimin o biçimsiz şekilsiz halleri? İnsan gerçekten bu ikisinin oynadığı dizi nasıl bu kadar efsane oluyor diye sorguluyor başlarda; ama dizi hemencecik büyüsü altına alıyor izleyeni ve birkaç bölüm sonra niçin bu kadar efsane olduğunu idrak ediyorsunuz. Sonrasında secret garden gibi dizi arayıp da bulamayanlar kervanına katılıyorsunuz efenim=)
Bunca övgüye mazhar olan dramanın konusundan bahsedelim. Klasik bir konusu var; zengin, kibirli, egoist, görgüsüz bir erkeğin bir gün fakirliğin dibinde, kaba-saba ve çirkin, bakımsız bir kıza aşık olması hakkında. Bu kadar klasik bir konuyu bunca etkileyici yapan faktörler ise; hayranlık uyandırıcı senaryosu, rollerinde devleşmiş oyuncuları, defalarca dinlense bile bıktırmayan müzikleri ve görüntülerin güzellikleri… Bir nokta da eksik olsun di mi? Yok annem. Hele hele o Kim joo Woo’nun evi neydi? Tüm ömrün boyunca o evde otur dışarı çıkma yaşarsın, valla gıkını çıkarmadan yaşarsın. Eve tam manasıyla aşık oldum=) Yamulmuyorsam Full House’takiyle aynı ev. Ama nasıl güzel bir ev ba-yıl-dım! Ama tabii mevzumuz ev değil öhöm.
Senin gibi bir şeye aşık oldum; senin berbat durumuna rağmen ben de şaşıyorum nasıl sana aşık olduğuma. Ama benimle birkaç gün geçir de hevesimi alayım minvalinde bir konuşma yapan kaç tane başrol erkeği var esas kıza? Ben bir erkeğin, bir kıza bu kadar aşağılayıcı şey söyleyip de habire peşinden koşmasına rast gelmedim hiçbir dramada. Tam bir öküzdü Kim Joo Woncuğum o kadar tatluluğuna rağmen. Bu kadar kendini beğenmiş, kendisini dev aynasında gören bir başka karakter var mıdır bilmiyorum kore camiasında. Ama Hyun bin canlandırdığı için çok da kıyamıyorum saydırmaya, o gamzeleri görünceye kadar kızgınlık sürüyor sonra puuf. Bir de feci görgüsüzdü o eşofmanlarla ah =) Bedava verseler giymem ben be sen ne övüyosun şunları diyen de çıkmadı dizi boyunca =P
Zenginliğine, karizmasına, yakışıklılığına, zarifliğine rağmen bir türlü elde edemediği için depresyona girmesine neden olan aşkına değinelim bi’ de. Gil ra im. Ha ji Won yani. Kadın feci cool bir kadın bir kere. İlk bölümde o havasını alıyoruz zaten. Hele o karlar altında dövüştüğü ve Kim Joo Won’u kendisine aşık ettiği o ilk bölüm yok mu? Çok iyiydi rolünde. Ben normalde bu kadının oyunculuğunu sevemiyorum; yapmacık geliyor; ama bu rol tam kendisi için biçilmiş kaftanmış gerçekten. Bilemiyoruz artık partnerinden midir ama=) Kadın gerçekten Gil ra Im olmak için doğmuş. Bakımsız ve kısacık erkeksi saçları, yaptığı dublörlük işinden mütevellit her yeri yara bere içinde ve oldukça fakir bir kadın Gil Ra Im. Kim joo won gibi bir adamın beğeni kıstaslarına tamamıyla zıt bir yapıda özetle. Lakin;
“Alice harikalar diyarı sendromu Bu bir akıl hastalığı. Bir dürbünün yanlış tarafından bakıyormuşsun gibi. Bir peri masalında yaşıyormuşsun gibi. İlginç ve acı veren bir sendrom. Bu sendroma yakalandığıma eminim. Yoksa neden bu sıradan kızla yaşadığım her an masal gibi geliyor?”
Kendisine aşık bir adama şu yukarıdaki cümleleri kurdurabilecek kadar aşık edici bir büyüsü var dizide.
Birdenbire hayatına giren ve bir türlü peşini bırakmayan zengin züppenin biri benim deniz kızım ol, seninle işim bitince hayatımdan çık git diye yanına yaklaşsa, her normal insanın yapacağı gibi tepkiler veriyor epey bir bölüm. Drama bu şekilde ilerliyor; sonra o evlere şenlik ruhların beden değiştirme bölümleri geliyor ki komedi unsurları o sahnelerde bolca devreye giriyor. Gil Ra Im kim joo won oluyor; kim joo won gil ra im. Ki burada Hyun bin o kadar hayranlık duyulası rol yapmış ki. Oppasını öptükten sonra verdiği tepkiler filan =D Harika rol yapmış ya çok feci bayıldım. Adam her rolü çok iyi canlandırabiliyor bu drama bunun garantisi. Cvsine sadece bu dramayı koysa ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu ispat edebilir hatta.
Yalnız, dramlık kısımları biraz lüzumsuz uzatılmış. Yani ne lüzumu vardı ki dedim o kısımlarda. İnsan hep didişsinler, gülsünler filan istiyor; ağlamak da ney? Ama işte 20 bölüm olunca, biraz o da olsun şu da derken her türden unsur katılmış maşallah diziye.
Çok efsane sahneleri var. Amaa efsane denilince şüphesiz ilk akla gelen sahne mekik sahnesi. O sahnede Hyun bine abayı yakmayan bizden değildir! =) Adamın gözler çok tehlikeli. Gamzesinden bahsetmiyorum bile=)
Sonracığıma cappuccino içme sahnesii =P Kaç milyonluk eşofmanını mı kirletseydi? =)
Ama ben en çok Gil Raimsizlikten delirdiği anlardaki hayalindeki gil ra ımle Kim joo won’un yürüdüğü sahneleri seviyorum. Bi’ de arka fonda That Man şarkısı çalacak… Çok basit sahneler ama delicesine aşkı anlatan en iyi sahnelerden.. Birini o kadar çok sevmek ki yokluğunda bile onunla olmak…
Ha bir de gil ra im’i odada yakalayıp tekerleme söylediği sahne. Epey spoiler da verdim ama çok dramaya örnek teşkil etmiş sahneler bunlar biliniyordur ki, bilmeyenler de izleyip feyz alsın =P
Ha bi de oskaa’mız vardı. Gil Ra ım’in başlarda aşık olduğu popstar; aynı zamanda kim joo won’un kuzeni. Yoon Sang-hyun canlandırmış. Komik bir karakteri vardı; kim joo wonla oldukları sahneler zaten gülme garantili. Onun aşk hayatı da epey yer alıyor dramada. Eskiden severek ayrıldığı yoon seul ile aşkları da sizin merak unsurlarınızdan biri haline geliyor. Hele şu repliklerin yer aldığı sahne feci etkileyiciydi;
“Yoon Seul: Senaryoda ağlama ifadesi yok. Umutsuz ve canınız yanmış bir ifade var, değil mi? Hiç canınız yanmadı mı Choi Woo Young? Farkı anlayamıyor musunuz? Terk edilen kişi, bu adam. Bir kız yüzünden ölüyormuş gibi hiç hissetmediniz mi?
Oska: Hissetmedim.
Yoon Seul: Hissetmedin mi?
Oska: Hissetmedim dedim!
Yoon Seul: O zaman öğreteyim. Genel olarak uyuyamamak ve bir şey yiyememekle başlarsın. Uyursan uyanmak işkence gelir. Sevdiğin birinden nasıl ayrılacağını bilmediğin için kimseye bir şey söyleyemezsin. Senin hakkında kötü düşüneceklerini sanırsın. Bu yüzden tek başına ağlarsın. Bitti. Artık bitti. Ama sadece iyi zamanların ve aşk anıları akla gelir. Onu ne kadar silmeye çalışırsan çalış, silemezsin. 365 günün her günü ondan ayrılıyormuşsun gibi gelir. Ama en çok acıtan şey onun umurunda olmamandır. Bunu kendim yaşadım. O kişi beni çoktan unuttu ve şimdi çok mutlu. Ölmüş olmayı diliyorsun; ama cesaret edemiyorsun. Çünkü onu tekrar göremeyeceksin diye korkuyorsun. Ayrıldığın zaman böyle olursun. Kalbin böyledir. Ona neden bu kadar bağlandığını neler hissettiğini ne kadar acı çektiğini gösterir. Anlaşıldı mı?”
Dramada epey ünlü var da tek tek isim yazmak istemiyorum. Ama oksa’ya aşık bir Lee Jong-Suk var ki eyvah eyvah=) O çocuğun sonradan birkaç dizisini izledim çok geç fark ettim onun secrettaki çocuk olduğunu. Tipi evlere şenlikti epey. Değişmiş büyüyünce şimdi hayranlar mayranlar epey popüler maşallah.
Neyse ne diyorduk? İlk bölümden itibaren tutkuyla bir insanı sevmek; her şeye rağmen, herkese rağmen hatta kendine rağmen bile bu sevgiyi sürdürebilmek zor iş malumunuz. Bunu yapmaya çalışan bir Hyun bin var. Onu sevmemesi için epey nedeni olmasına rağmen sevgisine engel olamayan bir Ha ji Won var. İz bırakacak bir aşk hikayesi isteyenlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir efsane. Muhakkak izlenmeli şahsi fikrim.
İzleme nedeni olarak bir faktör sunayım hemen yalnız bol spoiler içerir görüntüler; ama Hyun Binciğimin seslendirdiği şarkıyı paylaşmadan olmazdı;
Bir ilanı aşkla da bitirelim; Hyun Binciğim hep gülsen ya benlen? =)
Sevgiler..
Bir yanıt yazın