Saibogujiman Kwenchana- – I’m A Cyborg But That’s Okay!
(Ben bir robotum ama sorun değil)
“Korkunç zordu beni sevmek. ve ben, buna yalnız birinin gücü yeteceğini seziyordum. ama o biri, istemiyordu. Henüz.”
İntikam üçlemesi gibi bir vahşet serisine hayat veren Chan Wook Park’ın kızı da kendi filmlerini izleyebilsin diye çekmiş olduğu sevimli bir film söz konusu şimdiii. Bundan daha güzel bir tanım olamazdı; kızına sevgisini kıskansınlar!
Filmin adından mütevellit bir robota ihtiyacımız var. Su-jeong Lim ki kendisini “üzgünüm seni seviyorum”daki bal dudaklı abla olarak biliyoruz, Cha Young Goon karakteriyle bu robot ihtiyacımızı karşılıyor. Kendisini diğer dizilerden filmlerden filan bilmesem hakiki bir robot sanacaktım. Çok hoş bir kadın bu arada. Robotken bile güzel olabiliyorsa bir kadın ben o kadına güzel derim arkadaş!
Ve bir robotun kalbini çalacak, sevimlilik abidesi bir hırsıza ihtiyacımız var. Rain! Park II-sun karakteriyle hırsız ihtiyacımızı karşılıyor kendileri. Sanıyorum ki çaldığı tek kalp Cha Young Goon’unki olmuyor bu filmle=P
Robotları filan görünce bilim kurgu bir film sanabilirsiniz; hemen bu yanılgıdan kurtarayım sizi, filmimiz bir akıl hastanesinde geçiyor. Bilim kurgu izler aramayın; fantastik bir film.
Kendisinin bir robot olduğunu düşünüp bozulmamak için yemeden içmeden yaşamaya çalışan bir kadın, küçülüp yok olacağını düşünen bir adam, nezaketinden ötürü sürekli geri geri yürüyen bir çılgın vs. o bu şu derken dünyanın en ilginç insanlarının toplandığı bir hastane de mekanımız.
Hikayemizin esas kızının tek gayesi üretim amacını bulmak. Öyle ya bir cyborg; ama ne işe yarıyor ? Ölmeden önce anneannesi aslında niye üretildiğini söylüyor; ama kızımız duyamıyor. Hayatını bunu bulmaya adıyor. Bir robot olduğunu düşünmesi de hayatını idame ettirmesini zorlaştırıyor. Yemek yerse vücudunun iflas edeceğini düşündüğü için pilleri yalayarak enerji almaya çalışıyor filan. Ki bu noktada Rain faktörümüz devreye giriyor.
“-Kahve makinasının sana selamı var! ”
Onlarca aşk filmi izlemişimdir; aşkı şu filmdeki kadar naif anlatana rastlamadım yeminle. Sevdiği kız yemek yiyebilsin diye pirinç öğütücü makine yapıp kızın sırtına monte eden kaç teknisyen vardır? Hem de ürettiği makine ömür boyu garantili olsun? Tabi mahsusçuktan=) Bu sahne ve Rain’in kızımıza yemek yedirmeye çalışma sahneleri favorim filmde. Çok tatlılardı ^-^
Rain’in de annesinden kaynaklı sorunları var; kadınlara olan güveni sıfır. Film boyunca iki çılgının birbirlerini onarışını izliyoruz. Hem de bayıla bayıla, yüzümüzde bir gülümseyişle..
Gerçekle düşün iç içe geçtiği bir film. İzlenmeli. Tamam sadece kızı izlesin diye yapmış olabilir beyefendi; ama bizim de hakkımız! İntikam üçlemesiyle psikolojimizi bozduğu için bunu bize borçlu! =)
Filmdeki şirin mi şirin aynı zamanda Rain reklamı sayılabilecek bir sahneyle son bulsun o zaman yazı. Adam sadece görüntüden ibaret değilim sesim de var diyor;
Son olarak; perşembeyi ben çaldııım!
Sevgiler..
Bir yanıt yazın