Ga-myeon
Rainbow Eyes- Gökkuşağı Gözler
“Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
…
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
…
Ne vakit bir yasamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yasamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.
Ben sana mecburum, sen yoksun.”
“Aşk, lanet olsun!” Bunu şu mealde okuyun yalnız; aşk işte aşk aşk aşk! Aşığım seni lanet olasıca! Filmi tek kelimeyle tarif et deseler kesinlikle seçeceğim kelime “aşk” olurdu. Filmde ne oluyorsa nedeni hep aşktan. Bir de şu repliği paylaşalım da filmdeki aşk anlaşılsın;
“-Sence aşkta utanç olur mu?”
Filmdeki aşklar hakkında daha fazla şey yazarsam sırf sonu için izlenebilecek bir filmi harcamış olurum. Spoilera neden olacak tek kelime bile etmeden bu yazıyı tamamlama zorunluluğum hep ondan. Polisiye bir film; ama polisiye amaçlı izleyen bünyelerde ciddi hayal kırıklığı yaratacak bir film; başarısız bir polisiye. Ancak dram olarak epey iyi bir film. Öyle bir dram ki film bittikten sonra midenize inmiş bir yumrukla kalakalıyorsunuz. Filmden nefret ediyorsunuz. Sanki bazı insanların özel hayatına tecavüz etmişsiniz gibi hissediyorsunuz; sanki yapılanları görünce siz de olayın bir parçasıymışsınız gibi geliyor ve mideniz zorlanıyor. Zor bir film olması ondan; ikinci defa izleyebileceğim bir film asla değil. Neyse konuya geçelim.
Kyung-yoon ve eun joo park polis akademisinden bu yana arkadaştırlar. Sevgisini göstermekte zorlanan bir kadın olan Eun joo’nun erkeksi tavırları Kyung yoon’a itici gelmektedir ki hiç kendisine “kadın” gözüyle bakmamıştır. Ancak eun joo kendisine platonik olarak aşıktır. Derken bir gün bir spor salonu sahibinin vahşice katledildiği haberi gelir. Otopsiye giderler; buldukları deliller bir saç teli ve ab kan grubuna ait de bir kan. Aynı spor salonundaki yüzme hocası da şüpheliler arasındadır. Maktul ile eşcinsel bir ilişkisi olduğu hususunda şüpheler bulunmaktadır. Lakin yüzme hocasının da katledilmesi ile olay daha karmaşık hal alır. Bu ikisinin ordudayken asker arkadaşı oldukları ortaya çıkar ve üçüncü bir kişi öldürülür. Bingo! Öldürülen üçüncü kişi de bu ikisinin asker arkadaşı çıkmasın mı? Ama niye katledilmektedirler?
Buraya kadar film tipik polisiye filmi olarak devam ediyor ta ki olay Kyung yoon’un aradığı çocukluk arkadaşına uzanıncaya kadar.
Eun joo’nun platonik aşkı, Kyung yoon’un uzatmalı sevgilisi, geçmişteki arkadaş, geçmişteki arkadaşın ablası, kahrolası pislik insanlar filan derken film çok bunaltmadan ilerleyip sıradan olmayan bir final yapıyor. Başlarda epey sönük başlayan filmin temposu sonrasında artıyor, itiraf etmeliyim ki kore camiasına feci alışkın bünyem bile kim kimdi diye şaşkınlık içinde kaldı; bir süre konuyu anlayamadım filan=) Neyse sonra isimlerin lüzumsuzluğu ortaya çıkınca rahatça seyrettim. Film; çok büyük beklentiye girilmeden izlenebilinecek bir film. Sitelerde çok efsane final, şok oldum minvalinde yorumlar açıkçası cezbetti beni; ancak öyle bayıldığım efsane bulduğum bir final olmadı. Ha kötü müydü? Asla. Ama efsanelik böyle bir şey değil be=) Filmin yönetmeninin biraz kafası karışık; biraz şundan olsun biraz bundan derken karman çorman bi’ film çıkarmış ortaya. Usta ellerde efsane olabilecek bir konu, biraz harcanmış gibi geldi bana. Ama çok uzun olmadığı için oyunculuklar da iyi olduğu için izletti kendisini. Yaklaşık yüz dakikalık bir film zaten. Bizler için 2 bölümlük kore dizisi kadarcık bile değil =) İzlenebilir bir film; ama izlemeden ölmeyin denilecek bir film değil.
Filmdeki büyük aşka ise ancak şapka çıkartırım. Bir insanı kendi hayatını tamamıyle değiştirmek pahasına sevmek ne demek ya hu? O zarar görmesin diye ondan ayrılmak, o zarar görmesin diye onun yanında olmak, o ne yaparsa yapsın tüm hatalarını görmezden gelmek her defasında onu affetmek.. Kıymet bilenlerle karşılaşmak lazım hayatta; yoksa zormuş.
“Aşk işte aşk! Lanet olsun!” aynen.
Yalnız başroldeki adam cidden ilk aşkını feci seviyormuş onu anladık. Kıza evlenme teklif ediyor, pat ilk aşkıyla alakalı bir mevzu çıkıyor hemen oraya koşuyor. Rüyalarında bile onun adını sayıklıyor filan; ama geleneksel bir aşk olmadığından gizli kalmak zorunda.
Neyse efenim, değişik konulu, dram yönü ağır basan, polisiye, geçmişe dönüşler filan derken kısa bir seyirlik çerez film arayanlara tavsiyem. Kült film isteyenler de pek tabii uzak dursunlar.
Sevgiler..
Bir yanıt yazın