Lovers
“Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeye hakkım yok mu albayım? -Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: “Nasıl, kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan, bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım. Kelimeler… Kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor.”
Başrollerinde; Lee Seo-Jin ve Kim Jung Eun’un yer aldığı 2007 Kore draması Lovers. Övgüsünü etrafta epey duymama rağmen; afişinden ve konusundan ötürü izlemeyi hep ertelediğim bir diziydi. Ama bir başlayınca niye daha önce izlememişim diye pişmanlık duyduğum bir dizi haline geldi. Önyargılar fena azizim. Ama o ne biçim konu anlatışı allasen, o nasıl bir afiş? Haklıydım=P
Hayatım boyunca bir gangsteri sempatik bulacağım aklıma gelmezdi; ama mevzubahis “gamzeli gangster”imiz olunca kendisini sempatik, sevimli bulmayan bir insan evladı olabileceğine ihtimal vermiyorum. O nasıl bir tatluluktur yarebbiiim? Lee Seo Jin paso mafya babası rollerinde oynasa bayıla bayıla izlerim, mafya dizilerinden ve filmlerinden nefret eden bir insan evladı olmama rağmen. Adamda on numara durmuş gangsterlik=P Şüphesiz ki dizi tarihinin en cool, en karizmatik, en gamzeli gangsteri kendisi! Buraya sayfalarca kendisine methiyeler düzebilecek hayranlığa sahip oldum bu dizi vesilesiyle; ama artık diziye de geçmek lazım=)
Ha bi de kadın başrolden bahsetmek gerekirse itiraf etmem lazım ki sevemedim kendisini. Gözlerini belerte belerte bakması olsun, saç şekli olsun, insanın ekrana makasla dalası geliyor yeminle, karakteri filan olsun bana sevdiremedi kendisini. Tamam dünyanın en iyi insanısın, en polyannasısın vs vs ama “işte o kadın” denilecek bir kadın başrol değildi sanki? Kadını yakıştıramadım ben gamzelinin yanına. Ki dedikodulara göre onlar kendilerini yakıştırmış birbirlerine sanırım =P Ama mevzumuz dizi tabi=)
Konuya dönelim; bir mafya babası olma yolundaki gangster ( Kang Jae) ile bir plastik cerrahın (Mi Ju) aşkını anlatıyor dizi. Gamzelinin 8 yıllık hele bi’ de hamile sevgilisi, gamzelinin üvey kardeşinin plastik cerrah kadınla ilişkisi, üvey anne, mafyalar filan derken aşkları epey zor oluyor, hatta imkansız.
20 bölüm bu arada drama. Ama diziyi, gangsteri ne kadar sevmiş olsam da bölüm sayısı çok çok fazla geldi bana. Uzattıkça uzatmışlar. Hani gerekliydi denilecek bir nokta da yoktu bana kalırsa. Yukarıda saydığım faktörlere çok takılmayın şııp diye hallolacak şeylerdi zira dramada. Hele hele evrenin herhangi bir çifte bu kadar torpil yaptığı görülmemiştir! Ya hu her gittiğin yerde de tesadüfen, aşık olduğun insanı mı görürsün? Tesadüfün cılkı çıkmış vaziyetteydi; bir tek tuvalette karşılaşmıyorlardı zaar. Yani aşık olmak kaderlerinde vardı gibi bir imaj mı yaratılmak istenmiş bilmiyorum; ama o tesadüflerin gözüne kaçırmışlardı kusura da bakılmasın. Gerçi bayıla bayıla izledim gene de eleştirmeden geçmek istemedim =)
Bunca tesadüfe vakit ayıran senaristin; gamzelinin 8 yıllık sevgilisinden niye soğuduğunu filan anlatmamış olması, plastik cerraha niye bu kadar bağlandığı noktaları vs bana kalırsa yüz üstü geçilmiş. Tamam çok iyi, hayatını kurtardı vs de niye gamzelim, niyee?
Kızı sorgulamıyorum bile bu arada farkındaysanız; aşık olmayaydı şaşardım=P Gamzeli de gerçi iki kız arasında epey gitti geldi; hatta izlediğim en kararsız karakterlerden biriydi, her an cayacak diye de bekledim açıkçası. Gerçi caymış da olabiliir bilmiyoruz, sürpriz=)
Aşk dörtgenini konu edinmiş bir dizi; araya mafya çatışmaları, dövüşler, aksiyon filan serpilmiş; azıcık da ailesel dram oh mis. Kore dizisinden daha başka ne bekleyebilirsiniz ki?
Neredeyse unutuyordum dizinin bir de bonusu var; Kim Nam Gil!! Kendisini ilk izleyişim de bu diziyle oldu. Ama adamın cidden farklı bir aurası var; hatta Kim Nam Gil olduğunu bilmeden epey bir süre takdir ettim kendisini dizide =D Adam ne kadar özverili oynuyor diye diye. Dizi bittikten sonra öğrendim o olduğunu. Bunca övgü cidden boşuna değilmiş; rolün küçüğü büyüğü yoktur diyerek göstermiş oyunculuğunu.
Neyse, önyargılarınıza kurban gitmemesini dilediğim bir drama. Epey yazdım ama bir daha yazayım; allasen kaç dizide gamzeli bir gangster başroldedir?
“Şimdi ne olacak?
Ne yapmalıyım?
Korkusuzca tereddüt etmeden onu seviyorum..
Sessizce.. Ben bilmesem bile..
Unutmuş gibi yaparak yaşasam da ölsem de..
Dünya kınasa bile, bu çılgınlık ortaya çıksa bile..
Bütün bunları bilmek beni korkutsa bile..
Onu seviyorum.. Neredesin?
Sözlerimi duyabiliyor musun?
O zaman demek ki aşkımı acınacak halde bırakıyorsun.
Aşkımı düşürdüğün durumu bilmelisin.
Eğer beni cezalandırıyorsan bunu kabul edeceğim;
Ama o sadece bir kişi, lütfen aşkımıza izin ver..
Neredesin?
Sözlerimi duyabiliyor musun?”
Bir de son not; kışın izlerseniz hayrınıza olur; yoksa kestaneee kestanee diye dolanabilirsiniz ortalıkta=p
Sevgiler…
Bir yanıt yazın