Lovely Complex
(Love Com)
“Hepimiz bazen birileriyle o kadar yakınlaşırız ki dostluğumuzu ya da kardeşliğimizi hiçbir şey engellemiyormuş gibi görünür. Bizi ayıran küçücük bir köprü vardır, hepsi o kadar. Ama tam sen bu köprüye adım atacakken sana şu soruyu sorsam: “Bu köprüyü geçip bana gelir misin?” İşte o anda artık bunu istemeyiverirsin, sorumu tekrarlasam öylece suskun kalırsın. O andan itibaren aramıza dağlar ve azgın nehirler girer, önümüzde bizi ayıran ve birbirimize yabancılaştıran duvarlar bitiverir ve bir araya gelmek istesek de artık yapamayız; ama o küçücük köprüyü düşündüğünde sözcüklere sığmayacak kadar büyüyüverir gözünde; yutkunur ve şaşar kalırsın…”
Böylesine sevimli bir anime yok! Olamaz! Kimi Ni Todoke hariç tabi=P Bitmesine yakın bitmeee nidalarıyla izlediğim ender yapımlardan biri oldu kendisi. Shoujo tarzı 24 bölümcük dünyalar tatlusu bir animeden bahsetmek istiyorum. Lovecom olarak da biliniyor.
Öyle efsanevi konular filan işlenmiyor bir kere belirteyim. Dünyayı kurtaran karizmatik karakterleri, hikayeleri filan yok. Bildiğin seni beni anlatan, gündelik hayatımızda yaşadığımız, yaşayacağımız şeyleri sevimli karakterleri vasıtasıyla anlatan bir anime, hepsi bu.
Risa Koizumi, 1.72 boyuyla yaşıtlarından birazcık uzun=P liseli bir kızcağızdır. Huyu huyuna kısmında pek sorun yaşamazken, mevzubahis boyu boyuna olunca epey sorun yaşamasından mütevellit bir sevgili bulamamış, bu durumdan feci derecede muzdariptir kendisi. Ve bir gün boyu boyuna olan bir çocuk dikkatini çeker ve görev anlaşılmıştır; o çocuk sevgili yapılacak! Yalnız gördüğüm en şeker anime karakterlerinden biri kendisi. Kendi modasını, saç şekillerini sevsinler. Animeyi kendisinin gözünden izliyoruz hep. Ben şahsen salağa yatan çocuğun gözünden de izlemeyi isterdim. Nedir olayı diye. Kızcağızın çektiği burdan köye yol olur. Feci sabırlı, sevgisine sonuna kadar sahip çıkan, en cesur karakterlerden biriydi. Ama bu çok çekmesine engel değildi tabii; anlayışı kıt insanlara gönlün düşmesi zor işmiş vesselam.
Atsushi Otani, 1.56 boyuyla yaşıtı olan erkeklerden birazcık kısa =P liseli bir delikanlıdır. Boy kompleksine sahip, boyuna rağmen çok iyi bir basketbol oyuncusu ve çok alakasız olacak ama hayatımda gördüğüm en anlayışsız, en kıt, en salak ya da salağa yatan erkek! Bir insan nasıl bu kadar aptal olur gerçekten anlayamıyorum. Böyle gerçek hayatta hayatımda olan biri olsaydı tokatlardım sabah akşam. Niyesini izleyince anlayacaksınız tabi=) Neyse efenim mevzuya dönelim; selvi boylu erkeklerin revaçta olduğu ortamlarda kızlar konusunda epey sorun yaşamaktadır. Boyu boyuna kısmını bir şekilde halleden; ama huyu huyuna kız arkadaş bulmakta epey sıkıntı yaşayan Otani, bir gün bir kızdan hoşlanır ve hoşlandığı kız Koizumi’nin en yakın arkadaşı çıkmasın mı!
Boy uyumsuzlukları ve sürekli didişmelerinden ötürü okulda komedi ikilisi olarak adları çıkan ve birlikte “All Hanshin Kyojin” olarak da çağrılan bu ikili bir anlaşma yapmaya karar verirler. Birbirlerinin aşk hayatlarında birbirlerine akıl verecekler, birbirlerine gaz verecekler, cesaret verecekler ve hep hayalini kurdukları o mutluluğa kavuşacaklar! Buraya kadar her şey normal. Peki ya sevdikleri kişiler çoktan başkalarını seviyorsa?
İşbirliğiyle başlayan ilişkileri sayesinde tabiri caizse “kanka” olurlar. Aynı bilgisayar oyunlarını oynamaktan zevk alan, aynı esprilere gülen, aynı umursamazlığa sahip, aynı yemekleri seven, birlikte vakit geçirmekten feci zevk alan, hatta biri yokken diğerinin yokluğunu ziyadesiyle hissettiği bir arkadaşlık ilişkileri başlar. Peki ya bir taraf için arkadaşlık yeterli gelmiyorsa? Daha fazlasını istiyorsa? Normalde erkeğin kızdan uzun olması makbul bile denir de ya tam tersi bir durum söz konusuyken, arada yaklaşık 20 cmlik fark olduğunda? Senin kabullenmeni geçtim, elalem ne der psikolojisi pekü?
Ezberbozan bir anime. Dünyanın bize dayattığı sınırların dışındaki insanlar da birbirlerini sevebilirler! Boy farkı, ten farkı, ırk farkı da ney allasen mevzubahis sevgiyse? Kalpler bunun içün görevlendirilmiş; diğer kısımlara halt etmek düşer diye bir mesaj veriyor anime ve ne de iyi yapıyor!
Sosyal mesajını geçtim; bol bol komedi var. Epey güldüren, eğlence garantili bir anime. Ha dramlık kısımları vardı ki ah Otani!! Böyle biri silkeleyip kendisine getirse valla akıllanacaktı bu çocuk da düşünen olmadı; ama anlayışsızlığı feci derecede sevimli olduğu gerçeğini değiştirmez pek tabi=) Karakterlerin birbirine dışarıdan bakılınca uyumsuzluğu karakterleri tanıdıkça fark edilmiyor bile. Nasıl birbirlerine yakışıtırılamıyorlar, niye olamıyor bu aşk diye şaşıyorsunuz bile. Anime dünyasında gördüğüm en sevimli çift bu ikisi abartısız. Yirim.
Bu animeyi izledikten sonra ne değişiyor? Farklılıklar ya da bize farklı diye dayatılanlar normal gelmeye başlıyor; farklı tanımınız değişiyor. Ve ne kadar saçma şeylere takılıp mutlulukları ertelediğinizin farkına varıyorsunuz. Bunca önyargıyla, ara ara nasıl mutlu olabildiğinize şaşıyorsunuz. Ve nereden dönülse kardır diyorsunuz. Dönüş yolunun başlangıcı bu anime olsa ya? =)
Sevgiler..
Bir yanıt yazın