Kill Me Heal Me
“Rüzgar yükseliyor!.. Yaşamaya çalışmalıyız!..”
Bir acıyla karşılaştığınızda ne yaparsınız? Baş edemeyeceğiniz kadar büyük bir acı mevzubahis. Katmerli bir acı.. Zaman zaman yaşamayı güç kılan bir acı. Zaman zaman şuurunuzu yitirmenize neden olacak büyüklükte bir acı.. Ne yapardınız?
Chan do hyun (Ji Sung) kalbini parçalara ayırmayı seçenlerden.. Kalbini parça parça ayırıp acısını kendisinden saklamaya çalışan bir adam. Ki tıp dilinde rahatsızlığı; Dissosiyatif kimlik bozukluğu.. Yani çoklu kişilik bozukluğu. 7 ayrı insan bir bedenden türüyor. Ki kişilik demiyorum Shin Se Gi kızıyor, insan onlar =P Ki Ji Sung oyunculuğuyla resmen devleşmiş bu dramayla. 7 ayrı karaktere can vermesi hepsini de sevdirebilmesi çok büyük bir başarı, takdire şayan. Chan Do Hyun’un içindeki insanlara bakalım kısaca;
Shin Se Gi- Karizmatik mi karizmatik, gotik mi gotik, asi mi asi, gözleri kalemli cool adam olarak kimilerimizin bünyesinde keşke yok olmasa da Chan Do Hyun yerine esas kızımız kendisini seçse dedirtebilmiş bir karakter. Çok güzel aşık bakıyor be adam! Yirim. Çok da karizmatik giyiniyordu, diğer karakterlerin örnek alması elzemdi, Yo Na hariç=P Shin Se Gi, Chan Do Hyuk’tan en çok nefret eden karakter bu arada. Onun yüzleşmekten korktuğu tüm acılarıyla kendisi yüzleştiği için, bunca sorumluluğu tek başına sırtlanmak zorunda kaldığı için, bunca sert bir karaktere sahip sanıyorum ki. Önüne gelen herkesi boğazlayabilecek bi’ karakter ki bir tek Oh Ri Jin’in sözleri kanun hükmünde, bi’ onu dinliyor kendisi. Chan Do Hyuk’u ise ölesiye kıskanıyor Ri jin’i elinden alacak diye. Kısmet be güzelim =P
Derkeen Ahn Yo Na’dan en son bahsedecektim ama madem ismi geçti bu “zilli”den ikinci sırada bahsedelim. Hayatınızda gördüğünüz en kokooş, en zilli, en cadıı, en arsız, en çapkıın, en süslü kızı getirin gözünüzün önüne, aha Yo Na onu döver=P Eşofmanının üzerine giydiği eteğe gurban! =) Eveet o bir kız! 17 yaşında ikizlerden kız olanı. Bi’ de bu ablanın ikizi var onu da anlatacağız. Oh Ri Jin ile (Hwang Jung Eum) ki kendisi başrol kızımız olur, saç başa zilli, yellloz, paçoz nidalarıyla ettiği kavgaları hatırladıkça hala gülüyorum yahu. Oh Ri Jin’in abisine aşık kendisi bu arada, bulduğu yerde affetmiyor öpüyor zilli=P Kıyamam ya, sanırım en sevdiğim en çok özleyeceğim karakter kendisi olacak.
Yo Na’nın ikizinden bahsedelim hemen o zaman. Ahn Yo Sub.. Duygusal mı duygusal, şiirsever, intihara meyilli bir delikanlı kendisi. Böyle Harry Potter gözlükleriyle ortalarda dolanan bir liseli görürseniz bilin ki karşınızda Yo Sub var! Chan Do Hyun için kendisi dönüm noktası bana kalırsa. Hayattan ilk defa vazgeçmeyi dilediği zaman yaratılmış bir karakter. Chan Do Hyuk’u en çok anlayan, onun acısının bitmesini en çok dileyen “kill me” diye ortalıkta dolanan aha bu karakterimiz.
Yo Na’dan sonra en eğlenceli karakterimizde sıra; Ferry Paaark! Aksanını yirim. Korelilerden duyduğum en güzel en sevimli aksana sahip kendisi. Böyle saatlerce konuşsa dinlerim tısslaya tısslaya konuşuşunu. Hayali bir yatla denize açılıp balık tutmak olan, özgürlük isteyen orta yaşlı karakter kendisi. Karakterin çıkış noktası can yakıcı. Burada açıklamak istemiyorum; ama tüm bu olaylara neden olan insanın bir karakter yaratılmasına neden olacak öneme sahip olması gerçekten can yakıcı..
Na Na diye bir çocuk karakter ve Mr. X diye başka bir karakter daha var. Onlar çok işlenmediğinden bir de ne söylesem haklarında spoilera gireceğinden mütevellit mevzularından bahsetmemeyi seçiyorum.
Şimdi böyle parça parça ayrılmış bir kalbi yapıştırmak için ne gerekir? Bir yapıştırıcı! Parçalanmış ruhları en güzel yapıştıracak olan da bir psikiyatrdır. Kendisi Oh Ri Jin (Hwang Jung Eum)! Tesadüf eseri karşılaştıkları Chan Do Hyuk’un normal bir insan gibi yaşamasına yardım etmeye çalışan karakter. Sevimli, delidolu, bodrumlardan korkan, kendisini aşırı derecede seven ailesiyle mutlu mesut yaşarken sonra olaylar olaylar.. Kızımız iyi hoş da kıyafet seçimleri hoşuma gitmedi, her şeyi geçtim küçüklükten beri bir insan evladı saç tipini hiç mi değiştirmez be arkadaş!
İşte kızımızın abisidir, oğlumuzun babannesidir, eski sevdiği kadındır, rakibidir derken derken 20 bölüm su gibi geçiveriyor. Tahmin edemeyeceğiniz şeyler karşınıza çıkıyor habire. Her bölümü büyük merakla, keyifle izledim. Keyif derken lafın gelişi, yoksa bu iki esas kızla oğlanımızın ağladığı kadar kimse ağlamamıştır ya hu. Ağlaya ağlaya göz pınarları kurudu yeminle. Yo Na olmasa gülmeye hasret bitirecektik diziyi.
Klasikleşmiş senaryolar, berbat oyunculuklar, sarpa saran konular filan canınıza tak ettiyse muhakkak kaçırmamanız gereken bir dizi kendileri. Benim top 5’ime giriverdi kendisi. Başrollerin uyumu Secret dizisinden ispatlı hem. Ha bu da bonus olsun; Ji sung’un dizi için seslendirdiği ost. Videoda diziden görüntüler var spoilerlı olabilir dikkatinize..
Sevgiler..
Bir yanıt yazın