Hanazakari no Kimitachi e
Yakışıklılar Cenneti
“Bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile: damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hattâ yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filân… Zavallı mürâ-hik… Nüzhet bana yalan söyledi.”
İsmine bakıp da çok da şey yapılacak bir dizi değil önce hemen belirteyim=P Ama Japonya’nın en ünlü aktörleri neredeyse burada toplanmış. Ya da benim izlediğim dizilerde yer alan tüm erkekleri=) Yakışıklılık da göreceli pek tabi de öyle cennet sayılabilecek bir ortam yoktu sanki; niye yazıya başlar başlamaz böylesi dünyalar tatlısı bir diziyi bozmaya yeltendim inanın bilmiyorum=) Halbuki en sevdiklerim içinde yer alıyor japon dramaları içinde.
12 bölümcük bir de özel bölüm derken, niye bu kadar kısa serzenişleriyle izlediğim bir drama bu arada. Genellikle dramaları uzunlukları nedeniyle eleştiririm; ama bunda tam tersi. Niye bu kadar kısa yaptınız ki? İnsan Nakatsu’ya nasıl doysun bu kadarcık bölümde? =P Nakatsu bu dramaya hasta olanların en büyük nedeni şüphesiz ki, birazdan anlatacağım kendisini bol bol. Dizinin başrolü olmamasına rağmen bu kadar sevilesi başka bir karakter var mıdır televizyon camiasında bilmem. Ama bu diziyi izleyip de nakatsu sevdasına kapılmamış bir insan evladı yoktur büyük ihtimalle. Boyalı saçlarını sevdiğim=) Bakınız şu:
Hemen konuya geçelim; Ashiya Mizuki (Horikita Maki) kendisine yardım etmesinin akabinde sakatlanan sporcu Sano izumi’nin (Oguri Shun) uzun atlama yapmayı bıraktığını öğrenince aklına dahiyane bir fikir gelir. Yalnızca gösterişli erkeklerin kabul edildiği Osaka Lisesi’ne erkek kılığına girerek kaydolup Sano’yu yeniden spor camiasına kazandırmak! Tüm okulun birbirinden deli; ama gerçekten deli erkeklerden oluştuğu bir okulda cinsiyetini belli etmeden amacını gerçekleştirmesi ne kadar mümkündür?
Çok sevimli ve bol komedi dolu bir drama. Hayatımda bu kadar çok güldüğüm ender drama olmuştur. Japonların espri anlayışını seviyorum; burada da canlı canlı adamlar anime karakterlerine bürünmüş. Animevari bir havada çekilmiş drama ki bu kalitesini arttıran bir husus benim açımdan. Bol uyarlaması da mevcut bu arada Tayvan olsun Kore olsun; ama hiçbiri bu versiyon kadar tat vermiyor. Japonlar komedi tarzını hepsinden iyi beceriyor açıkcası, bi’ de Nakatsu shuichi (Ikuta Toma) faktörü tek başına etken bu doramayı izlemek için. Ikıuta Toma’yı biz dramaseverlerle tanıştırması bile bu dizinin değerini arttıran bir faktör.
Nakatsu nakatsu diyoruz da kim bu nakatsu ona bir türlü giremedim. Du hemen giriyorum; Nakatsu, Mizuki’yle okulda en çok anlaşan en kafa dengi “kanka”sı başlarda. Sonra mizuki’ye erkek olduğunu bile bile aşık oluyor. Aynı kahve prensi dizisindeki Gong gibi bir müddet depresyona giriyor filan; olum ben eşcinsel de değilim depresyonuyla boğuşuyor. Kendisiyle monologları, mizukiden soğuma çabaları ve her defasında başarısız olması, kabulleniş- kabullenemeyiş filan derken bir bakıyorsunuz nakatsu hayranı olmuşsunuz. En yarıcı sahneler de hep kendisine ait. Bkz;
Sadece 3lü aşk üçgeninden bahseden boş bir dizi değil bu arada. Okulun yurtları var 3 tane. Bunlar arasında daim olan çekişme de oldukça büyük yere sahip dramada. Birbirleriyle yarışmaları filan epey matrak. Bu yurtların her birinin de başkanları filan var; onlar zaten apayrı bir dünya. En çok da 1. yurdun başkanı; beybiii deyip kaslarını göstermesi dramanın iz bırakanlarından resmen. Biri çok yakışıklı; diğerinin öyle bir misyonu pek; ama aralarındaki çekişmelerini izlemek çok eğlenceli gerçekten.
Japon draması sevenlerin aşina olduğu bir yapımdır; hatta japon draması dünyasına bunla başlanır genelde; ama ilk defa japon draması izleyeceklere tavsiyem kesinlikle bu dramayla başlayın. Sonrasında japon dramaların esiri olacaksınız=)
Burayı baştan sona Nakatsu videolarıyla doldurmam lazımdı; ama zaten kısacık bir drama olduğu için drama keyfinizi kaçırmak istemiyorum; ama çok tatlu ya baksanıza;
Başroldeki kız ve erkekten bahsetmeden yazıyı bitirmek ayıp olacağından iki laf da onlar için edeyim. Kız bir kere çok sevimli. Çok tatlı bir erkek olmuş=) Başrol delikanlı ise eh. Karakter olarak zaten son derece soğuk nevale birini canlandırması gerektiğinden sırıtmamış rol üzerinde. Coolum ben, soğuğum ben diye bağırıyor resmen. Kendisini iki dramada daha izlediydim; orda da aynı tas aynı hamam. Adamın gerçek karakteri bu sanki de ona göre rol buluyorlar gibi. Hep kendisini oynuyor sanıyorum=) Ama dizide o kadar çok sıcak karakter varken kendisini çok sevdiğimi söyleyemeceğim; nakatsu’nun nasıl rakibi olur!
Nakatsu tam eve alınıp beslemelikti ama ya! =P Neyse efenim susmazsam nakatsu’ya devam edeceğim o nedenle susuyorum. Çok komik, eğlenceli bir Japon dizisi böyle hali hazırda duruyorken izlemezlik olur mu? Gözüm kapalı tavsiye ediyorum efenim izleyin.
Sevgiler..
Bir yanıt yazın