Dangerous Liaisons
(Tehlikeli İlişkiler)
“Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim.
Oysa bilmediğin bir şey vardi sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim.”
Tehlikeli İlişkiler diye çevrilmiş bir Uzak Doğu filmi mevzubahis. John Malkovic’in, Colin Firth’ün (Valmont) filan efsane olduğu aynı konulu filmin, Çin- Güney Kore- Singapur ortak yapımı oluyor kendileri. John ve Colin abinin rollerini oynaması için seçilen kişi ise A Gentleman Dignity ile tanıyıp sevdiğimiz Jang Dong Gun. Büyük ihtimalle filmin izlenme oranını arttıran da bu abi oluyor. Kendisi sayesinde haberdar olduğum bir filmdi zira.
Afişteki bıyıklı halini görünce du bakalım diye daldım filme, dalış o dalış. Bu adam gerçekten karizmatik olabilmenin yakışıklılıkla alakası olmadığının ispatlarından biri. Feci bir karizmaya sahip; bakışlarını görseniz yetiyor, hele hele yandan gülümsemesi filan. Adam cool hakikaten, karizmatik ve bunun farkında. Filmi anlatmaya niyetlenirken kendisinden bu kadar bahsetmeyi planlamamıştım açıkçası=P Ama ana karakter bahsetmeseydim de eksik kalırdı=)
Şimdi konuya gelirsek Mo Jieyu diye bir abla var; ki biri bana allasen anlatsın niye bu ablanın peşinde tüm erkekler? Neyine vuruldunuz bu kadar be abiler? Güzellik filan da değil mevzu; bi’ işvesi, bi’ cazibesi filan harbiden yok yahu kadının. Ama filmdeki erkekler abartılı bir şekilde kendisine aşık. Hatta başrolümüz Jang Dong (Xie Yifan) yıllardır içinde kara bir sevda taşımakta kendisine karşı, etrafında onlarca kadın olmasına rağmen -ki adam tam bir kazanova- sadece Mo ablayı arzulamakta.
Mo Jieyu ise en tehlikeli kadın türlerinden; popülerliğinin farkında.. Jang Dong’un kendisine olan tutkusunun farkında olan Mo Jieyu, Xie Yifan ile bir iddiaya girer; şayet iddiayı kaybederse kendisini Xie Yifan’a sunacaktır. Aksi takdirde Xie Yifan’ın mülklerine sahip olacaktır. Ve iddia başlar! İddianın konusu? Eşini yeni kaybetmiş, oldukça muhafazakar yapılı bir kadın olan Du Fenyu’yu tavlamak! Peki Xie Yifan gibi çapkınlığın kitabını yazmış bir adam Du Fenyu’yu tavlayabilecek midir; yoksa iddiayı kaybetmesi de mümkün müdür?
Film karizmatik Koreli abimizin türlü taktiklerle bir kadını kendisine aşık etmeye çabalamasıyla ilerliyor; diğer yanda aşık olduğu kadını da elde etme çabası. Bu arada tüyoları not edin; ampul olayını kullanın gençler =P Öhöm.
Filmde başrollerin bu kadar pis karakterli olması insanı rahatsız ediyor. Bu kadar hırslı, bu kadar kendini beğenmiş, bu kadar bencil insanlar mı başrol cidden diye benimseyemiyorsunuz karakterleri. Böylesi karakterler gerçek hayatta halbuki var. Biz filmlerde hep sütten çıkmış ak kaşık olarak görüyoruz ya başrolleri, bu film o algıyı değiştiriyor. Ve film bitebilecek en mantıklı, en iyi sonla bitiyor bana göre. Başka türlü bir son bazı karakterlere haksızlık olurdu diye düşünmekteyim.
Film çok kötü değildi; ama büyük beklentilerle izlenecek bir film de değildi. Ortaya karışık bir filmdi; bazen insanın mutluluğunun önündeki en büyük engelin kendisi olduğunu görebilmeniz açısından, aşırı hırsın insana zarardan başka bir nanesi olmadığını idrak açısından izlenebilir.
Böyle pisliğin, çamurun en dibine kadar batmış insanlar gerçekten var. Kendi çamurlarına sizi de çekmek isteyen… Kimi düşüyor işte o bataklığa, kimi de kurtuluyor. Umarım iyi insanlarla karşılaşırsınız hep. Adetim değil iyi dilekler sunmak da öyle pis karakterlerdi ki ikisi de mecbur bıraktılar =) Evlerden ırak yarebbim der susarım.
Sevgiler..
Bir yanıt yazın