Big
“Aşkın ne olduğunu, ne olmadığını hala anlayabilmiş değilim Ferhundeciğim. Bana güzel, akıllı, zeki olduğumu söyleyenlere bazen içimden “Eeee peki sana ne!” diyorum, bazen de kendi kendime soruyorum: güzel olsam bile (onlara öyle gelsem bile gerçekten) benden daha güzel olanla karşılaştıklarında ne olacak? Benden daha zekisini, daha dürüstünü (sanki asıl aradıkları dürüstlük mü? o da ayrı ya), daha üstününü diyelim, bulduklarında beni bir kenara iteceklerse bunun adına neden sevgi diyeceğim ve ben de onlara (ya da muhayyel o’na) ben de seni seviyorum diyeceğim. Bu ne kadar ucuz, ne kadar sıradan bir olgu. Yahut da diyelim ki benden üstün olanı buldukları halde, içleri onu çektiği halde, kendilerini tutup (ahlak adına, vicdan adına her neyse) benimle kalacak olurlarsa da ne kadar büyük zül olur benim için! Böyle bir alışverişi nasıl kabullenirim ben? Ben mutlak olanı, kalıcı ve sürekli olanı isteyebilirim ancak, ama mutlak olan diye bir şey var mı dostum?”
Gong Yoo, Gong Yoo ve tabi ki Gong Yoo! Bu adam bir dizi çeker de ben izlemez miyim! Korkum o ki 80’lik dede olacak ona rağmen hala liseliyi oynatacaklar=) Rol üzerine yapıştı zaar; ama çok yakışıyor ya hu! Bayıla bayıla izledim valla itiraf ediyorum=P Bir başkası oynasaydı bu liseli rolünde, dizinin yakınından bile geçmezdim bu arada çok net. Yakışmazdı ki! Gong varken başkasına liseli rolü oynatmak da ney allasen hem?
Dizinin yanından bile geçmezdim dediydim ya onu biraz açıklayayım. Birinci izleme faktörüm elbet Gong Yoo ve ikinci faktör ise Hong Kardeşler. Hong kardeşler de kim diyenler için; My Girl, Delightful Girl, You’re Beautiful, Master’s Sun, The Greatest Love, My Girlfriend is a Gumiho, Hong Gil Dong dizileri var ya; işte hepsini kaleme alan kıymatlu kardeşler! Yaptıkları, yapacaklarının teminatı fark ettiyseniz. Bu iki faktör varsa; e ben de varım.
Yalnız Big, diğerleri kadar efsane olamadı. Bunda konunun hallaç pamuğu gibi uzatılması mı, finalin zayıflığı mı etkili oldu bilemiyorum; ama sırf Gong’un popülerliğine güvenilip yazılmış bir dizi çıkmış ortaya. Gerçekten Gong bu kadar tatlu, bu kadar sevimli olmasaydı bu diziyi ben çekemezdim. Bu arada izlediğim hiçbir dizide başrol karakterlerin tüm drama boyunca bu kadar çok görüldüğüne de şahit olmamıştım. Lee Min Jung ve Gong Yoo belgeseli gibi olmuş hatta=P
Çok uzatmak huy oldu; du hemen konuya geçiyorum. Kang Kyung Joon (Shin Won Ho) 18 yaşında bir lise öğrencisidir. Geçirdiği bir kazanın akabinde; 30 yaşındaki Seo Yoon Jae (Gong Yoo) ile ruhları yer değiştirir. Ruhu, Seo Yoon Jae’nin bedeninde etrafta dolanırken; Seo Yoon Jae’nin ruhu ise yoğun bakımda yatan Kang Kyung Joon’un bedeninde inzivaya çekilmiş haldedir. Seo Yoon Jae aynı zamanda Kang Joon’un öğretmeni Gil Da Ran’ın (Lee Min Jung) da nişanlısıdır. Bu doğaüstü olaya anlam veremeyen Kang Joon bir yandan bedenine geri dönmenin yollarını arayacak, bir yandan da etrafındakilere kimliğini çaktırmamaya çalışmasında kendisine yardımcı olan öğretmenine aşık olmaktan kendini korumaya çalışacaktır. Peki ruhunun gasp ettiği beden sırılsıklam Gil Da Ran’a aşıkken başarılı olma olasılığı var mıdır? Mümkün müdür? =P
Aslında çok şeker bir dizi; başlarda onca yerdiğime bakmayın. Bol komedi içeren kısımlar ziyadesiyle mevcuttu başlarda. Sonra biraz dram katalım demişler filan; ama genel itibariyle gülümseten bir dizi. Ama işte Hong Kardeşler denilince beklenti çok yüksek olduğu için biraz eleştirmek istedim; yoksa diğer dramalarla kıyaslanınca haksızlık etmiş olurum. Fantastik, romantik, komedi azcık da dram olsun ve çok fazla Gong Yoo olsun diyenlere gözüm kapalı tavsiye edebileceğim bir drama.
En sevimli kısmı da “10.10”‘ sahneleri. Ba-yıl-dım! Öğretmenin, saate her baktığında 10’u 10 geçe hipnozu (=P) nedeniyle hep Gong’u düşündüğü sahnelere bittim, kadın deliriyorum aşktan diye çok endişelendi yazık=)
Öğretmen rolüyle sevdiğim de bir oyuncu olan Lee Min Jung var belirttiğim üzere. Delicesine sevdiğin, evlenmene ramak kalmış sevgilinin ruhu birdenbire kayboluyor ve bedenine 18 yaşında bir çocuğun ruhu giriveriyor. Ne yaparsın? Yüzünü gördüğün adam aynı sevdiğin adam; ama konuşması, hareketleri, olgunluktan eser kalmamış tavırları, yemek zevkleri, sana bakışları filan bambaşka bir insana ait. Gene de sevmeye devam eder misin? Sevdiğin adamı fiziğiyle ruhuyla birlikte mi sevdin; yoksa fiziki çekicilikten kaynaklı bir sevgi mi şimdi ayırt etme vakti! Çok iyi iki arada bir derede kalmış saf kız rolünü oynamış bu arada Lee Min Jung. Hep sevimliydi zaten, burada da o çizgisinden çıkmamış=)
Shin Won Ho zaten garibim yata yata bitirdi diziyi=) Gong Yoo varken kendisi ortalıklarda dolanacak değildi zaten=P Bi’ de Suzy var dizide; ama öyle çok bahsedesim gelmedi. Shin Won’un peşinden koşan kız rolündeydi işte=P
Diziden ziyade Gong Yoo dolu oldu sayfa ama; çok tatluydu. Adam gerçekten sevimliliğin farkında, mimiklerini filan öyle bir güzel kullanıyor ki tüm bölümlerde bi’ kendisi olsa izlesem gerçekten bıkmam. 30 yaşındaki adamı canlandırırkenki olgun tavırlar, 18 yaşındaki genci canlandırırkenki haşarılılığı filan görünce aynı adam değil bunlar sanki diye ikilemde kalıyorsunuz. Her yaşın oyuncusu işte adam! Bir de bir vücut yapmış ki maşallah. Askerlik gerçekten yaramış kendisine=P
Yermeme neden olan finalden bahsetmeden sonlandırmak da istemedim. Çok muallakta bir final yapılmış; sanki çok aceleye gelmiş gibi. Birden mi karar verdiniz anam diziyi bitirmeye? O ne biçim bir finaldi? Böylesi tatlı tatlı giden bir dizi öyle mi bitirilirdi? Finali olmasa on numara olabilecek bir diziyken finalle batırılmış diziler kervanına katıldı ne yazık ki Big. Ama Gong olsun taştan olsun diyerek izleyin diyorum gene de=)
Ve Gongcuğumun o billur sesinden bir ostu da paylaşmazsam ayıp olur;
Sevgiler..
Bir yanıt yazın