Uzak Doğu Filmleri ve Dizileri

Attic Cat

10 yıl önce 408 okuma
Okunma Süresi: 5 dakika

Attic Cat
Cat in a Rooftop Room

“İçimdeki denizden kaç dalga geçtiğini kim saydı? Bütün kalelerimin neden her defasında böyle savunmasız düştüğünün sebebini kim merak etti? Her çıkışımda kalelerimden, biraz daha nasıl olup da bu kadar küçülebildiğimin nedenini kim anladı? Mutlak olanda var olmak için yaptığım her şey, yazdığım her yazı, var olmak ve toplanmak için attığım her imza biraz daha dağılmama ve küçülmeme yol açtı. Sırtımda alev gömlek, hattat içim yanıyor. Oysa hattat dışarıda kar yağıyor. Darmadağınık odamın bütün kapılarından, bütün pencerelerinden, bütün aralıklarından gri, soğuk ve sinsi bir duman içeri yayılıyor. yapış yapış. Hattat kaç kez hayatı, kaç kez aşkı ve kaç kez ölümü aramak için sefere çıktım. Kaçında geri döndüm. Ben senin ruhunun bütün çağrışımlarına ve tezahürlerine vakıfken, dahası hakkın varken benim üzerimde, bir mukadder meçhulde kesişecekken yollarımız, ne kadar yalnız olduğumu ve ne kadar acı çektiğimi bilmedin bile. Hattat çok yalnızım ve çok acı çekiyorum. Ama neden bu kadar acı çekiyorum? Hattat bilmiyorsun, bütün o yalnızlığı yaşayan öykü kahramanlarıma nispetle kendi yalnızlığımın boyutları beni bile ürkütüyor…”

Kediler nankör diye bilinir, kedi sahipleri daha iyi bilir nedenini ben bilemiyorum ama=) Sadakat yoksunu, karnını doyurmandan sonra bir dahaki acıkmasına kadar yüzüne bakmayan, ne bileyim eğlenmek istediğinde sana sırnaşan, sonra birden bırakıp gidip bir köşede miskince uyuyan hayvanlar gibi geliyor kediler bana, bende bıraktıkları izlenim bu yönde. Ama bunca şeyine rağmen bir insan niye kedi besler? Çok sevimli olmaları esas neden olabilir. Yahut yalnızlığını biraz daha çekilebilir kılsın, kendisine dost olsun diye yanında tutabilir. Ya da alışkanlık. Özelliklerini sevmese de kapı dışarı atmaya kıyamama, bir miyav sesine tav olma da nedenlerden olabilir.

Lee Kyung Min ( Kim Rae Won) işte tam böyle bir insan. Çatıdaki kedi de bizzat kendisi oluyor=) Yukarıda saydıklarımda eksik var fazla yok yeminle. Bir miyavlaması eksikti =P Ailesiyle iyi anlaşamaması sebebiyle kalacak yer ihtiyacı peydah oluyor ve çatı katında yaşayan bir kızcağıza sırnaşıp kızın evinde kızla birlikte kalmaya başlıyorlar. Tamamıyla dostane bir ilişki efenim yanlış anlaşılmasın, başlangıç sayılmazsa tabi=p

Hayatım boyunca çok sinir bozucu dizi karakteri görmüşümdür; ancak şu adam kadar sinirlerimi geren karakter nadir olmuştur. Tam bir nankör kediydi yeminle. Paraya ihtiyaç duyduğunda, yemek istediğinde ( hele açım diye gözlerini belertip kıza baktığı sahnelerde iki tokat atasım geliyordu=) ), kalacak yer lazım olduğunda hep Nam Jung Eun’a  sırnaşan, esas sevdiği kızın yanındayken kızı kaale almayan, hem Nam Jung’u sevemeyip hem de dibinden ayrılamayan züppenin tekiydi! Nasıl sırnaşık, nasıl şımarık, nasıl şamarlanası bir karakter çizmiş Kim Rae Won anlatamam! Ki çok da severim kendisini ama bu dizide kararsızlığına, şımarıklığına zor katlandım. Kızcağız yazık, ne çekti ya. Tabii bu tatlı olduğu gerçeğini pek tabi değiştirmiyor Kim Rae Won’un, kendisine çok yakışmış bu arsız kedi rolü=P Eve alınıp beslemelikti, kız haklı da bir yere kadar=) Öhöm.

Kedinin musallat olduğu kızımız da Nam Jung Eun! Jung Da Bin canlandırmış. Bu kıza da hep böyle saftirik roller vermişler ya hu. Bu dramada da şaşmadı saflığından. Allahım o nasıl bir tolerans göstermedir! Başkası olsa çoktan kapı dışarı etmişken kendisini şımarıkça kullanan Lee Kyung’u, kız bir türlü koyamadı kapıya. Adam ne yaparsa yapsın bir gün sinirleniyor, ikinci gün o miyavlamasını görünce affediveriyor! Böylesi saflığın sınırlarını aşmış kızlara dramalarda aşinayız gerçi de gene de insan silkeleyip kendine getirmek istiyor bu saflık karşısında karakteri. Yavrum azıcık hakkınızı savunun ya!

Drama bu iki zıt karakterin aynı evi paylaşmasıyla birlikte yaşadıkları sorunları, ikinci adam ve ikinci kadınlarla ilişkileri, ailelerle problemleri birleştirip bize sunmuş. Full Housevari bir havası vardı dizinin. Full House’da bir müddet sonra sıkmaya başlayan küsüp barışmaların aynısı burada da var. Bu kısımlar uzayınca bölümleri atlayarak izlemek de farz oluyor biraz. Ama Full House’tan daha iyi bir yapım benim için. Rain faktörüne rağmen hem de=P

Lee Kyung çok içmiş, sarhoş. Ne dediğini bilmeyecek halde. Jung Eun’a yaklaşıyor ve fısıldıyor; “Jung Eun’a bana bir iyilik yapabilir misin? -Ne? -Hye Runla görüşeceksin ve ona bizim yalnızca arkadaş olduğumuzu söyleyeceksin. Sadece Hye Rundan hoşlandığımı söyle, olmaz mı? Benden hoşlandığını söylemiştin, bunu yapamaz mısın? Hye Runsuz ben ölürüm ”  diyebilecek kadar arsız, dayaklık bir herifle; sevdiği adam sarhoşken bir şeyler saçmaladı diye, sırf aşkından ölmesin diye gidip rakibesine “Lee Kyungla arkadaşız, o senden başkasını sevmiyor. Hiçkimse senin yerine geçemez. Seninle kıyaslanamaz” diyebilecek kadar saf bir kızın hikayesi. 11. bölümdeydi yamulmuyorsam bu sahne; ama ne dokundu bana! Nasıl burnumun direklerini sızlattı. Bu kadar basit bir sahne niçin bu kadar beni etkiledi bilmiyorum; ama feci duygusallaştırdı. Kızın oyunculuğu da şüphesiz ki bunda etkili; ama onca ağır dramın bünyeme yapamadığını şu sahne yaptı aşk olsun senariste.

Bir insanı sevmek için sadece dış görünüş yeterli midir; yoksa senin sağlığınla ilgilenmesi, aç olduğunda karnını doyurmak için çırpınması, sorunun olduğunda çözmek için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışması, kendisinden çok seni düşünmesi, haklı olduğu zamanlarda bile sırf seni üzmemek için af dileyebilmesi filan da dış görünüşünü beğenmediğin bir insanı sevebilmeni sağlar mı? Drama bunun üzerine yoğunlaşmış; çoğu dramada olduğu gibi =) Ha son nasıl bitiyor orası da sürpriz olsun=P

Diziye ait güzel bir ost ile vedalaşalım;

Sevgiler..

"Attic Cat" için ilk yorumu siz yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir