Uzak Doğu Filmleri ve Dizileri

9 END 2 OUTS

5 yıl önce 376 okuma
Okunma Süresi: 3 dakika

“Seni nasıl seviyorum ?
Anlatmaya başlayayım mı ?
Seni derinliklerinde ve yükseklikler kadar seviyorum.
Ruhum duygularının ulaşamadığı noktalara kadar ulaşıyor,
Varlığını ve zerafetini seviyorum.
Ben seni günlerin ötesinde seviyorum.
Güneş ve mum ışığı kadar çok ,

Seni özgürce seviyorum bir erkeğin hakkı olduğu gibi,
Seni safça seviyorum bu övülmeye değmez mi ?
Şehvetle seviyorum.
Eski üzüntülerim adına seviyorum seni çocuk ruhumla,
Kaydedebileceğim kadar seviyorum
Bütün azizler adına nefesimi tutarak seviyorum
Gülüşler, gözyaşları kadar çok
Ve Tanrı izin verirse
Seni öldükten sonra bile seveceğim.”

Başrollerde karizmatik Jung-jin Lee ile cool kadın Soo Ae’nin yer aldığı bir 2007 draması ile karşınızdayıım. Senelerce önüme çıkmasına rağmen yok ya bu ne biçim afiş; beyzbol-spor filan hiç bana göre değil deyip ertelediğim bir dramaydı. Ancak sonra du bakayım bi’ neymiş deyip açtım ve çok sevdiğim bir drama olarak kapattım kendisini.

Soo Ae dizide 30 yaşına gelmiş, hayatının her alanında başarısız olmuş bir kaybedeni oynuyor. Jung-jin ile çocukluktan arkadaşlar. Jung beyimiz ise karizmatik başarılı, çapkın bir rolle karşımızda. Bu iki insan bir gün şartlar öyle gerektirdiği için aynı evde yaşamak durumunda kalıyor. Arkadaşken, dışarıda görüşünce neyse de aynı evde yaşamak her gün? Hele karşımızda birbirlerinin arkadaşlığını dünyada hiçbir şeye değişmeyecek kadar değerli gören iki karakter varsa ve aynı zamanda ateş ile barut aynı yerde durursa ne olur? Arkadaşlık baki mi kalır; yoksa aşk ortaya çıkıp arkadaşlığı yok mu eder? Yıllardır hiçbir şeyin, hiçbir gücün, hiçbir insanın yıkamayacağı arkadaşlıklarını yine kendileri mi yıkmaya muktedirler?

Dizinin esas konusu özetle bu. Arkadaşlıklarını kaybetmek istemeyen; ancak birbirlerine karşı arkadaşlıktan da öte hisleri olan bu iki insanın hayatını röntgenliyorken buluyoruz kendimizi. Yani söyleseler tesiri yok; sussalar gönül razı değil.

Bu iki insanı seven insanlar, arkadaşları derken ortaya harika bir dizi çıkmış. Son dakikaya kadar n’olcak yaa modunda izledim, kah güldük, kah eğlendik, kah empati yapıp delicesine üzüldük, ağladık. Sanki yaşadıkları evde 3. kişisiniz de kimse sizi görmüyor, görmüyor derken kaale almıyor. Kendi halinizde onların yaşamını izlerken ömrünüz bitip gidiyor gibi geliyor. Drama bitince çok büyük eksiklik hissettim ben. Sanki ömrümde bir sayfa kapanmış gibi. Sanki çok sevdiğim –onlar benim farkında olmasa da- insanlar beni terk etmiş gitmişler gibi. Dizilerde hep bir final olur ya esasında dizi bitmiştir; ancak hikayeleri dizi bittiği için bitmiş gibi gelmez bazen. Bazı dizilerde karakterler sizden sonra da hayatlarına devam ederler gibi hissiyata kapılırsınız ve sizden sonra ne yaptıklarını delicesine merak edersiniz. Ama bazı diziler içindir bu. Bu dizi benim için öyle bir dizi oldu. Bundan sonraki süreçleri deli gibi merak ettim, dahil olamadığım için üzüldüm bile hatta. O kadar benimsediğim bir diziydi, sevgimi böyle anlatayım istedim=)

Klasik bir konu olmasına rağmen bu kadar sevip benimsememde muhteşem uyumlu başrol oyuncuları etkili oldu sanırım. Gönül ister ki hep beraber drama çeksinler. Velhasılıkelam izleyin, izlettirin efenim. Yok posteri çok itici, yok çok eski filan demeden açın izleyin. Çok seveceksiniz bence.

Sevgilerimle..

"9 END 2 OUTS" için ilk yorumu siz yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir