Uzak Doğu Filmleri ve Dizileri

OUR SECRET DIARY

11 ay önce 313 okuma
Okunma Süresi: 3 dakika

“Onlar gibi olmak, onlar gibi giyinmek, onlar gibi yiyip içmek, onlar gibi oturup kalkmak, onların diliyle konuşmak…Haydi bunların hepsini yapayım. Fakat onlar gibi nasıl düşünebilirim? Nasıl onlar gibi hissedebilirim? Odamı dolduran bütün bu kitapları yakmak… Bu resimleri, bu levhaları ayaklarımın altına alıp ezmek. Neye yarar? Hepsi benim içime girdiler. Bende, silinmez, kaçınılmaz, yıkanıp temizlenmez izler bıraktılar. Benim iç duvarlarım, bütün bu yabancı nakışlar, çizgiler, işaretler, renkler ve hiyerogliflerle doludur. Dış cephem değişmiş neye yarar?”

Konuşmanın hiçbir şeye yaramadığı zamanlar vardır. Şair sussam gönül razı değil, söylesem tesiri yok diye de ifade etmiş durumu. Bazen çokça söylemek istediğiniz şeyler oluyor; ama karşınızdakine baktığınızda tesiri olmayacak ne diye yorayım kendimi diyor musunuz siz de? Yaş ilerledikçe mi bu böyle oluyor, yoksa toplum mu sizi bu hale sokuyor hala çözemedim. Ama bazen sonsuza kadar susasım geliyor. Sadece soru sorduklarında evet ya da hayır desem yetse onlara diye düşünüyorum. Çoğu insana yetiyor bu biliyor musun? Verdiğin cevabın ne olduğunu dinleme tenezzülünde bulunmayan insanlarla dolu çevremiz. O soru sorması gerektiğini düşünüp soruyu soruyor, sen de vermen gereken cevabı veriyorsun. Günlük rutin görev tamamlanıyor.

Ama bazen senin gerçekten ne düşündüğünü, ne hissettiğini bilmek isteyen insanlar çıkıyor. Öylesine olsun diye değil, gerçekten bilmek istiyor. Sen o kapalı kapılarının ardında ne düşünüyorsun, verdiğin hayır cevabını niçin verdin, neden susmayı tercih ettin deli gibi öğrenmek istiyor birileri. Şanslıysan böyle insanlarla karşılaşma şansın yüksek.. Değilsen, geçmiş olsun.

Nozomi böyle bir kız. Susan… Mümkünse çoğu insan için görünmez olmayı dileyen.. İnsanların tercih önerilerine “fark etmez” diye cevap veren bir kız. Ne kadar az diyalog o kadar fazla huzur onun için. Bir gün okul sırasının altında bir not buluyor. Birisinin kendisini merak ettiğini öğreniyor ve delicesine kendisini izole eden bu kız görünür olmak istiyor ilk kez..

Setoyama.. Bir sürü yükü yüklenmiş, hayattan umudunu kesmişken kendi bataryasını buluyor; Nozomi! Ama Nozomi’nin bataryası olduğunu fark etmeyerek=) Delicesine merak etmenin tadına varıyor bir insanı..

Lise ikinci sınıf öğrencisi Nozomi, bir gün sırasının üzerinde bir aşk mektubu bulur. Mektubu, okulun en popüler çocuğu Setoyama yazmıştır. Nozomi, bu mektubun bir şaka olduğundan şüphelenir ve cevabını bir ayakkabı kutusuna koyar.

Böylece, günlük bir mektup değişimi başlar. Fakat Nozomi’nin bilmediği şey, mektupların aslında Setoyama’nın yakın arkadaşı için yazılmış olduğudur. Yanlış anlaşılmayla başlayan bu mektup alışverişi, Nozomi’nin kimliği hakkında gerçeği söylemeden yazmaya devam etmesiyle ilerler.

Mektuplarda Nozomi, Setoyama’ya en derin düşüncelerini ve duygularını açar. Setoyama ise, Nozomi’nin samimiyetinden ve zekasından etkilenmeye başlar. Zamanla, mektuplar aracılığıyla kurdukları bağ güçlenir ve gerçek bir dostluk gelişir.

Ancak, bu dostluğun temelindeki yanlış anlaşılma bir gün ortaya çıkacaktır. Gerçek ortaya çıktığında, Nozomi ve Setoyama’nın kurdukları bağın ne kadar sağlam olduğunu göreceğiz.

Çok severek izlediğim bir Japon filmi. İzlemenizi öneririm.

Sevgiler..

"OUR SECRET DIARY" için ilk yorumu siz yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir